MidReal Story
Forbidden Love: A Luxe Urban Romance
Scenario: Çatışma: Zeynep'in ailesi, Emir Bey'in gücüne boyun eğerek onu kızlarıyla zorla evlendirmeye karar verir. Zeynep, haksız bir şekilde Emir Bey'in tutsağı olur ve zoraki bir evlilik hayatına adım atar. Konu: Zeynep ve Emir arasındaki zoraki evlilik başlangıçta çatışma ile dolu olsa da, zamanla aralarında beklenmedik bir aşk doğar. İkilinin arasındaki tutkulu ve tehlikeli ilişki, aşkın gücünü ve özgürlüğün değerini sorgulatır. Zeynep, Emir Bey'in kalbindeki gerçek duyguları keşfetmeye çalışırken, Emir Bey ise kontrolsüz gücü ile savaşır. Aynı zamanda ikisinin arasındaki egzotik bir çekim, onları karanlık sırların ve tehlikeli olayların içine sürükler. Sonuçta Zeynep ve Emir, aşkın ve özgürlüğün engel tanımadığını keşfederler ve birlikte mücadele ederek karanlık geçmişlerinin üstesinden gelmeye çalışırlar.Hikaye "Kara Düğün" adını taşıyor. Hikaye, büyük bir şehirde, lüks ortamlarda geçiyor. Ana karakterimiz genç, güzel ve özgür ruhlu Zeynep. Karşısında ise sert, kararlı ve güçlü bir mafya lideri olan Emir Bey var.Hikayemiz, Zeynep'in ailesinin Emir Bey'in baskısıyla kızlarını zorla evlendirme kararı almasıyla başlıyor. Zeynep, haksız bir şekilde Emir Bey'in tutsağı oluyor ve zoraki bir evlilik yapmak zorunda kalıyor.Zamanla Zeynep ve Emir arasında beklenmedik bir aşk doğuyor. İkili arasındaki tutkulu ve tehlikeli ilişki, aşkın gücünü ve özgürlüğün değerini sorgulatıyor. Zeynep, Emir Bey'in gerçek duygularını keşfetmeye çalışırken, Emir Bey ise kontrolsüz gücü ile mücadele etmeye başlıyor.Zeynep ve Emir arasında egzotik bir çekim de bulunuyor ve bu ikilinin karanlık sırlar ve tehlikeli olayların içine sürüklenmelerine neden oluyor. Ancak sonunda Zeynep ve Emir, aşkın ve özgürlüğün güçlü olduğunu keşfediyorlar ve birlikte karanlık geçmişlerinin üstesinden gelmek için mücadele ediyorlar."Kara Düğün" adlı bu romantik gerilim hikayesi, güç ve aşkın karmaşık ilişkisini, lüks bir tonla anlatıyor.
Create my version of this story
Güçlü ve özgür ruhlu bir kadın olan Zeynep Yılmaz, annesiyle birlikte yaşamaktadır.
Zeynep, bir öğretmen olan annesinin ona verdiği eğitim sayesinde, bugünkü konumuna gelmiş ve kendi ayakları üzerinde duran bir kadın olmuştur.
Zeynep’in hayatı, zorla evlenmeye karar veren annesi yüzünden altüst olur.
Evleneceği kişi, güçlü bir mafya lideri olan Emir Bey’dir.
Zeynep, Emir Bey’le evlenmek istemediğini defalarca dile getirmişse de annesinin ısrarları sonucunda kabul etmek zorunda kalır.
Bir gün, lüks bir otomobilin evlerinin önünde durduğunu gören Zeynep’in annesi, içeri davet eder.
Zeynep’in annesi, Emir Bey’in aracına bakarken, kızına seslenir ve onu yanına çağırır.
Zeynep, annesine doğru yürümeye başlar.
Annem aracın kapısına bakıyordu çünkü o kapının açılmasını sabırsızlıkla bekliyordu.
Arabanın kapısı açıldığında içeriden siyah takım elbiseli, gözlüklü bir adam inip dışarıya doğru bakındı.
Onu tanımamama rağmen hala içimde ki çocuk biraz daha körükleyerek annemle birlikte adama doğru yürümeye başladım.
Adam bizi görünce bir gülümsemeyle bize doğru yaklaştı.
O araba Emir Beye aitmiş.
–Emir Bey hoşgeldiniz.
–Hoşbulduk Hacer Hanım. Sizi görmek gerçekten çok güzel.
Yine çocukça hareketlerimle adama gülümseyerek konuşmaya başladım.
Annemle adamlar birbirlerini tanıyıp sohbet ederken aramızda ki mesafeyi ısıran sessizliği yıkabilmek için önce anneme dönüp;
–Haydi içeri gidelim artık.
Dediğimde annem bana döndü.
Annemin ses tonundan bir şeylerin yolunda gitmediğini anlasam da fazla üzerinde durmadım.
O an sadece annemle beraber içeri gireceğimiz düşündüm.
Ama yanılmışım.
–Zeynep burada biraz dursana benimle.
Dedi ve Emir Bey’in arabasının yanında onunla beklememi istedi.
Annesinin ses tonu hakkında ki endişelerim tekrar yüzüme vurdu.
Acaba bu adam beni öldürecek mi?
Bunu düşündüğümde hemen kendi kendime güldüm.
Ne kadar da çocukça düşünceler değil mi?
–Emir Bey sizi de burada bekleteceğim bir işim var.
Dedi ve beni arabanın başından alarak arabaya bindi.
Bir an önce buradan gitmek istesem de arabadan ineceğim anı sabırla bekledim.
–Zeynep bu işimizin başında seninle bir konuşmamız gerekiyor.
Dedi ve beni hemen yanına alarak arabada benden karşımda oturan adama dönmemi istedi.
–Zeynep bu adam benim ağabeyim Cihan Yıldız.Burada seninle evlilik işlemlerini halledelim diye geldik.
Dedi ve beni hızlıca kararım üzerine ikna etmeye çalıştı.
Beni bir kere bile evlilik falan isteyip istemediğimi sormadı.Kendisi kararımı vermişti.
–Ben evlenmek istemiyorum.
–Bunu biz belirledik Zeynep.
–Ama benimde bir söz hakkım olmalı.
–Bu durumu babanla annene anlatıp ondan sonra gelirsen o zaman hakkında konuşabiliriz.
Yani benimle ilgili hiçbir şey sormayarak beni buraya getirtti.
Benimle ilgili önemli bir kararı hiç kimseye sormadan kendi başına verdi.
Demek babamla beraber benim üzerimde ki yetkisini kullanarak bana güvenip ona bıraktı.
O yüzden bu durumdan habersiz olan babamın sesi çıkmıyordu.
Çünkü bu tarz konularda babam anneme çok fazla karşı çıkamazdı.
Çünkü o da benim gibi özgür ruhlu bir kadındı.
Ama olsun en azından sonunda babamla da anlaşmıştım.
–Babanızın da bu durumu kabul ettiğini bildiğime göre yarın burada bizim ailemiz de olacak.
Dedi ve beni hemen odama çıkarmamı istedi.
Hala ne olduğunu anlamadan annemle beraber yukarı çıktım.
Bu işin bu kadar kısa sürede bitirilmesini beklemiyordum.
Önceden yaşadıklarımdan sonra bunun daha uzun süreceğini düşünmüştüm.
Annesiyle beraber odama geldiğimde hemen yatağımda ki oturularak yanı başında durmasını bekledim.
Ama annem hiç umursamaz bir şekilde bana dönmemi sağlayarak beni terk etti.
–Yarın ailemiz gelecek.Zeynep odanda ağlama seslerini çıkarmadan oturursan her şey daha kolay olacak.
Dedi ve odadan çıkarak beni yalnız bıraktı.
Odasında yok ettiği sırlarını düşünen ve gözyaşlarını tutmaya çalışan Zeynep annesiyle beraber geldiği o kararı bir türlü kabul etmeyecekti.
Sonunda gözyaşlarını tutamayarak annesiyle beraber geldiği karara karşı çıkmak zorunda kaldı.
Ve en son çare olarak ağlayarak odama kaçtım.
Derin bir nefes aldıktan sonra annemin yanına geri döndüm.
–Ben bu evliliği kabul etmeyeceğimi daha önce de söylemiştim.
Annem beni umursamadan hemen ayağa kalkmasını istedi.
–Zeynep oğlumuz seninle bu evliliği kabul etmeyeceksin.
Sadece bu karara katılmayacak kadar sahip çıkmalısın.
Gerisini düşünme sen.
Dedi ve beni orada bırakarak dışarı çıktı.
O kadar umursamazdı ki benim tepkimle ilgili.
Hemen bir çözüm üretti ve oradan sıvıştı.
Kendi başıma kalınca ne yapacağımı düşündüm.
Nasıl olsa evet demeyeceğim.
Hemen bir plan yapmam gerekiyordu.
Eğer gittiğimde evet demezsem ne olacak?
İki seçeneğim vardı.
Ya beni tekrar eve getireceklerdi ya da başka bir yöntemle bana bunu kabul ettireceklerdi.
Tam bu sırada annemin sesini duydum.
Annem hemen yanıma geldi ve hemen çantama kıyafetlerimi koymamı istedi.
–Sana daha önce söyledim Zeynep ağlama sesleri çıkarmadan burada oturursan işin senin için daha kolay olacaktı.
Evet bu işin bu kadar kısa sürede halledileceğini hiç beklemiyordum.
Hadi hazırlan şimdi seni götüreceğim yere.
Kendi başıma kalan annemden güç alarak odamdan çıktım.
Bütün kıyafetlerimi çantama koydum.
Ve annemle beraber aşağı indim.
Ben çantamı yanıma almak için anneme doğru gittiğimde annemin birden gözlerimin içine bakmasına neden oldu.
Ve beni hızlıca dışarı çıkarmaya başladı.
–Hadi seni buraya götüreceğim yere.
Annem benim olduğum yere hızlıca gelmem için beni iterek yürütmeye başladı.
Ve sonunda eve geldiğinde Emir Bey’in adamları burayı bekliyorlardı.
Ve Emir Bey’in lüks arabası da yine buradaydı.
Annem beni Emir Bey’in adamlarına teslim etmeye çalışırken son bir hamle yaparak anneme sarılmak istedim.
–Anne babamı vermiyorsunuz geri.
Annem hemen üzerimden elimi çekti.
Ve Emir Bey’in adamları hemen beni kollarından tutarak arabalarına doğru sürüklemeye başladı.
Ben direnç göstermeye çalıştım.
Ama onlar benim bu direnç göstermeme aldırmadılar bile.
Direkt olarak arabanın arkasına doğru attılar.
Ben direnmeye çalışırken ceketimin kolunu çektikleri için ceketim direk olarak paramparça oldu.
Ve cildimde de kızarıklıklar oluştu.
Annem aşağı inerek adamların ellerinden beni almak istedi.
–Lütfen bırakın kızımı.
Daha önce söylediklerinizi unutun lütfen.
Annem bu sözleriyle beraber Emir Bey’in adamlarının dikkatini dağıtmayı başardı.
Ve ben hemen kaçmaya başladım.
Tabii ki Emir Bey’in adamları bunu fark ederek hemen peşimden geldiler.
Annem de peşlerinden geldi.
Ve onları daha rahat takip etmek için hemen yanıma geldi.
–Nereye gidiyorsun böyle?
Annem bana sert bir şekilde doğru gelirken beni yere itti.
Ve ben arabanın arkasına düştüm.
Annem o sırada arabalarına doğru giderken bana bir şey fısıldadı.
–Kızım senin güzelliğin ona yetmeyecekti.
Dedi ve beni arabanın arkasına bırakarak arabalarına binmek istedi.
Annem bağırarak buna karşı çıktı.
–Anne ne yapıyorsun neden buraya kadar geldin seni uyarmama rağmen.
Annem bana sert bir şekilde bakarak cevap vermeye başladı.
–Kızım, sen Emir Bey’in oğluyla evlenmelisin.
Senin bu evliliği yapman gerekiyor.
Bunu anlamalısın.
Dedi ve ondan sonra beni arabanın arkasına doğru iterek beni arabanın içerisine bindirdi.
Ben arabadan inmeye çalıştığımda annem de hemen arabanın içerisine binerek yanıma geldi ve hemen kapıları kilitlemeye başladı.
–Neden buraya kadar gelip beni zorla arabaya bindiriyorsun anne?
Neden böyle yapıyorsun?
Annem bana hiçbir şey söylemeden arabanın camlarını açık bırakarak arabanın kullanıcısına dönerek konuşmaya başladı.
–Sizi bu iş için tuttum değil mi?
Dedi ve adam anneme doğru dönerek konuşmaya başladı.
–Evet tamam efendim sizi uyarmamıza rağmen çok dirençliydi kızınız.Siz burada değilmişsiniz onun için böyle yapıyordu.
Annem hemen arabadan inerek adamın yanına giderek onu itti ve o da yere düştü.
Daha sonra annem onu iterek arabadan uzaklaşmasını istedi.
–Neden böyle yapıyorsun?
Adam anneme sordu ve annem ona sert bir şekilde bakarak konuşmaya başladı.
–Oğlumun yanında olmadığım zamanlar kendi başına ayağa kalkmıyor.
Oğlumun yanındayken nasıl da ayağa kalkıyor diye sormazsan iyi edersin.
Annem o adamı ittikten sonra adam arabadan uzaklaşarak arabanın kapısını kapattı ve arabalarına doğru gitti.
Annem de o adamın arabanın içerisine binmesini bekledikten sonra kapıyı kilitlemeye başladı.
Benim annem o adama dönerek ona konuşmaya başladı.
–Sen de onu arka taraftan ite kaka içeri sok beni dinlemeyince böyle oluyor işte.
Dedi ve o adama dönerek bana doğru işaret etti.
–Kızım sen beni dinlemedin diyeceksin.
Dedi ve biraz daha sessizleşerek konuşmaya başladı.
–Kızım sen beni dinlemedin diyeceksin, beni dinlesene sen demiştim diyeceksin.
Dedi ve hemen ondan sonra arabadan inerek arabadan uzaklaşmaya başladı.
Benim içimde öfke dolarken ve aklımdan neler geçiriyordum bilemezsiniz.
Annemi düşündükçe içinden nasıl da umursamazca çıkmasını istiyordum.
O adam arka taraftan yüzüme bakmaya başladı ve benim bu halimi gördükçe acıdığını görebiliyordum.O adam bana dönerek konuşmaya başlayacaktı ve annem de hemen o adamın yanıma gelmesi için onu çağırmaya başladı.
–Kızım, seninle tanışman lazım.
Seninle tanışman lazım beni dinlemen gerekmişti ama sen beni dinlemedin işte.Beni dinlesene oğlumla evlenmen gerekiyor, beni dinlemesen bu evliliği yapmazdın demiştim ama sen beni dinlemedin işte.
Dedi ve hemen o adama ondan sonra dönerek konuşmaya devam etti ve hala benimle tanışmak istediğini söylüyordu.O adam da annemin dediğini yaparak yanıma doğru gelmeye başladı.O adam tam yanımda duracakken annem arka taraftan seslenmeye başladı ve o adam da hemen oraya geri dönerek anneme doğru gitmeye başladı.
–Onu evde bekletin, Emir Bey geldiğinde kapıyı açar.
Dedi ve o adam da hemen yanımdan ayrılarak arka tarafa gitmeye başladı ve anneme doğru gidiyordu.
Benim annemse hemen yanıma gelmeye başlamıştı ve o adam arabanın yanına geldiğinde hemen kapıyı açmaya başlamıştı ve benim bu halime bakarken aklımdan neler geçirdiğimi bilemezsiniz.
Annem elini kalbimin üstüne koyarak bana doğru eğildi ve konuşmaya başlamak için hazırlandığını görebiliyordum.
–Kızım, sen benim canım kızımsın ve ben seni çok seviyorum.
Dedi ve hemen ondan sonra benim elime bir şeyler sıkarak konuşmaya devam etti.
–Sen şimdi beni çok sevmiyor olabilirsin ama, ben senin annenim ve seni en iyi ben bilirim, en iyi ben korurum.
Dedi ve hemen ondan sonra gözlerimi anneme kaldırmaya başladım ve annemse hala benimle konuşurken ne kadar da samimi olduğunu düşünüyordu.
Benim annemse en az benim kadar ne kadar da kötüydü.
Ben annemin elini sıkarken aklımdan neler geçiriyordum bilemezsiniz.
Annemin bu yaptığından sonra benim ne kadar da kötü olduğumu düşündürmeyecek miydi?
Annemse hala benimle konuşurken ona güldüm sadece.
–Zorla değil mi?
Dedim ve hemen ondan sonra annem gülümseyerek kafamı okşamaya başlayarak onay verdiğini söylemek için konuşmaya başladı.
